70 Yıllık MAGNUM PHOTOS Kendini INSTAGRAM’a Nasıl Adapte Ediyor?

Dünyanın en ünlü fotoğraf ajansı Magnum‘un Instagram sayfası, adeta fotoğrafın eski ve yeni dünyalarının kesiştiği bir nokta…

Burada 1957 yılı yapımı bir film olan “Funny Face” setinde, -kendine sıcak bir içecek hazırlamak gibi, dünyevi bir görevi gerçekleştiren hayali güzellik- Audrey Hepburn’ün Givenchy markalı gelinlik ve peçesiyle siyah-beyaz bir fotoğrafını bulabilirsiniz. Magnum kurucularından David ‘Chim’ Seymour’un çektiği bu fotoğraf, ajansın günbegün büyüyen 1.6 milyonluk Instagram takipçi ordusuyla paylaşıldı. Yaklaşık olarak 24.000 kişi bu fotoğrafı beğendi.

Her şeye rağmen, Magnum 70. yıl dönümünün eşiğinde… Onlarca yıldır süregelen varlığı, en az ona şöhretini sağlayan muazzam savaş fotoğrafçıları kadar cüretkâr olmuştur. Fakat maddi geliri, iki milyar kişinin ceplerinde kameralı telefonlar taşıdığı bir çağda, fotoğrafın kazandığı yeni önemle yeniden canlandırıldı.

Magnum, artık Instagram takipçilerine, bu Hepburn fotoğrafı ile kalp şeklindeki düğmeye basmaktan çok daha derine inme fırsatı sunuyor. Ajansın yeni çevrimiçi mağazasından, dileyen bu fotoğrafın 11×14 inç’lik bir baskısını 1800$’a satın alabilir ya da aynı çekime ait ve bu fotoğrafın da aralarında bulunduğu bir kontak baskı kopyasını 249$ karşılığında edinebilir. İnternet, Magnum kurucularının film ruloları, karanlık odalar, negatifler ve dergilerin cömert bütçeli editörleri görevlendirdikleri geçmiş günlerden de çok, hayal bile edemediği miktarda para kazanma fırsatları yarattı.

Parlak Bir Başlangıç

1947 Nisan ortasında Robert Capa, Henri Cartier-Bresson, George Rodger ve Seymour NY Modern Sanatlar Müzesinin ikinci katında bir araya gelerek şampanya kadehleri eşliğinde ortak girişimlerini başlattılar. Her daim şampanya vardı. Hatta ajansın adının, Paris’teki bir toplantı sırasında fotoğrafçıların battal boy köpüklü bir şampanya sipariş etmesiyle ortaya çıktığı rivayet edilmektedir.

70.yıl dönümü Magnum Photos için büyük bir fırsat… Ajans bu vesileyle bünyesindeki çalışmalardan oluşan bir hatıra albümü yayınlayacak. İlk olarak New York’ta sergilenmeye başlayacak olan bir sergi, ardından dünya turuna çıkacak. Durun daha bitmedi… Magnum’un Londra, Paris ve New York’ta halka açık sunumları olacak. Partiler ve elbette ki ŞAMPANYA olacak.

Ajans, 1948 yılında yayınlanan ve Joseph Stalin liderliğindeki Sovyetler Birliğinde, gündelik yaşamı incelemek için John Steinbeck’in metinlerini, Capa’nın fotoğraflarıyla birleştiren A Russian Journal başta olmak üzere, en ünlü projelerinden bazılarını yeniden gündeme getirecek. Magnum ayrıca çalışma biçimlerinin modern dünyayı anlamakta özel bir değeri olduğunu göstermek amacıyla yeni çalışmalara başlayacak.

Ajans, çevrimiçi izleyicisinin (şu anda 3,5 milyon takipçi) sayısını arttırmayı ve bu yeni takipçileri daha fazla fotoğraf satın almaya teşvik etmeyi, böylelikle Magnum’un daha fazla proje sipariş etmesini sağlamayı umuyor. Magnum İcra Müdürü David Kogan, “Dürüst bir döngü haline geliyor” diyor. “Magnum’un iş modelini [para kazanmak] değiştirmek için, sizi takip eden 3.5 milyonluk kesimin çokta yüksek bir oranı gerekmiyor.”

Kogan, ajansa 2014 yılında katıldı ve rolünü bir üst düzey yöneticiye eş görüyor. “Küresel işleri yürütüyorum” diyor. Reuters Televizyonu eski başkanı olan Kogan, ciddi bir fotoğraf koleksiyoncusu, özellikle de Capa’nın fotoğraflarının… Ve ajansın başkan yardımcısı İngiliz belgesel fotoğrafçısı Martin Parr’ın ısrarı üzerine Magnum’a geldi.

Kogan, “Magnum’un, para kazanma yürürlüğü açısından ciddi bir reforma ihtiyacı vardı. Kuruluşundan bu yana, ömrünün büyük bir bölümünde kıt kanaat varlığını sürdürdü,” diyor. 60’lı yıllarda, halk Vietnam Savaşı ve ABD sivil hakları hareketinden büyülendiği için, işler daha kolaydı. “Dünyanın dört bir yanındaki dergiler olağanüstü hikayeleri anlatacak uzman fotoğrafçıları işe göndermek için büyük miktarda para harcıyorlardı. Altın bir çalışma ve para dönemiydi.”, diyor.

Fotoğraf Muhabirliği Işıltısını Kaybeder

Ancak düşüş fotoğrafın 70’li yılların başlarında, Magnum’un köklerini saldığı foto muhabirlikten uzaklaşıp, sanata daha yakın bir alana doğru kaydırılmaya yüz tuttuğunda başlıyordu. Fotoğrafçılar gazete ve dergiler yerine kitap yayıncılarını ve sanat galerilerini yaşamlarını kazanma vasıtası olarak görmeye başladı.

Basılı habercilikteki yepyeni sıkıntılar, birçok ciddi haber fotoğrafçısının tutkularının felaketi olmuştur. Kogan, Vietnam’da savaş fotoğrafçılarının görevlerde ‘on binlerce sterlin’ kazanabildiğini söylüyor. “Günümüzde bir fotoğrafçı büyük bir gazete tarafından görevlendirildiğinde, günde 1000 dolardan fazla para aldığında oldukça şanslı sayılır. Ayrıca bu çatışma bölgesi kapsamında geçerlidir.” Ancak, ‘Magnum ekonomisinin 20 yıl öncesine kıyasla çok büyük bir değişime uğradığını’ itiraf ederken, değişen teknolojinin haber endüstrisi üzerindeki etkisinin, ajansın ‘daha proaktif’ hale gelmesine yönelik fırsatlar yarattığını belirtiyor. Gazete ve dergiler foto-makaleler yayınlamayacak olursa, Magnum, çeşitli ofislerindeki (Londra, New York, Paris, Tokyo ve muhtemelen yakında açılacak diğer yerlerdeki) içerik yöneticileri aracılığıyla kendi işlerini sipariş edecek. Kogan, “Fotoğraf departmanları kovulsa bile, Magnum hala varlığını sürdürerek önemli olduğuna inandığımız şeyleri yayınlayacak” diyor.

Kogan, Magnum’un web sitesinin Mayıs ayında “dünyaya tamamen farklı bir yüzünü göstermek” için yeniden sunulduğunu söyledi. Ekim ayında Magnum sitede 22 foto hikaye yayınladı ve kullanıcılardan 533.000 sayfa görüntülemesi aldı. 232.000 site oturum talebi oluşturuldu. Sitede yılda iki kez -Haziran ve Kasım- fotoğrafçısı tarafından elle imzalanan 100$’lık kartpostal boyutundaki baskıların beş günlük satışı sağlanıyor. Yönetici direktör, “Dünya fotoğrafçılığının en büyük markasına sahipseniz -ki biz öyleyiz- aynı zamanda en iyi fotoğrafçıları ve en büyük arşivi de bünyenizde barındırıyorsanız, fotoğrafın önemli olduğunu düşünen bu yeni insan grubuyla bağlantı kurabilmeniz gerekir”, diyor.

Web sitesindeki ilk kolon ‘haber odası’ başlığı adı altında… Matt Black’in Amerika’nın bağrında yer alan eyaletlerdeki, son ABD seçimlerinde ne denli etkili oldukları ispatlanan, kopuk topluluklara dair yalın bir bakış açısı yansıtan, Amerikan yoksulları üzerine yaptığı çalışması The Geography of Poverty’de dahil olmak üzere çeşitli çağdaş foto hikayeler içeriyor. Magnum’un sürekli teması olan bir başka foto hikaye; Reverse Migration: Going Back to Ghana, Nikos Economopoulos tarafından ele alınıyor. Ajansın kurucuları İspanya İç Savaş’ını fotoğraflarken tanıştılar ve daha sonrasında Magnum yıllar yılı sürgün ve göç meselelerini araştırdı. Ajans, 18 Aralık’taki ‘Uluslararası Göçmenler Günü’ne dikkat çekmek adına yeni bir çalışma da planlıyor. Kogan, “Şayet Magnum’un bir var oluş sebebi olduysa, bu sebep mülteci ve göç hikayeleri olmuştur. Bu bizin DNA’mızda var. Magnum bu sebepten ötürü kuruldu.”, diyor.

Magnum hâlâ iddialı fotoğraf projeleri yapan az sayıdaki dergiyle çalışıyor ve son zamanlarda yaptığı bazı önemli çalışmalarını konusu; ‘Göç’ olmuştur. Ağustos’ta tüm bir hafta sonu the Daily Telegraph, Cumartesi ekini Magnum’un göç krizi içeriğine ayırdı. New York Times Dergisi, Pazar dergisinin tüm bir edisyonunu Magnum fotoğrafçısı Paolo Pellegrin ve yazar Scottand’ın üzerinde çalıştıkları, Orta Doğu’nun “Fractured Lands” hikayesine ayırıyor. Klasik Magnum tarzında çalışmalar yapan Pellegrin, 16 ayını bu görevde geçirdikten sonra 20 adet fotoğrafı yayınladı. Kendisi 14 yıldır Orta Doğu’da seyahat edip, fotoğraf çekmeyi sürdürüyor.

Bir diğer büyük Magnum fotoğrafçısı Kanadalı Larry Towell, geçtiğimiz hafta çevreci aktivistler için bir zaferle sonlanan ve planlamacılarına sondaj izni çıkmayan Standing Rock Kuzey Dakota kanal hikayesini belgelemek için ön saflardaydı. Towell, Kuzey Amerika yerli topluluklarını dair uzun bir geçmişe sahip. Kogan, “Magnum’un muhtemelen organizasyon olarak, hikayenin ağırlığını ve önemini fark etmediğini itiraf ediyor. Ve ekliyor, “Bize elinde önemli bir hikaye olduğunu söyleyen bir fotoğrafçımız olması ve bunu destekleyebilmemiz bizim için bir zevktir.”

Titiz Standart Uygulamaları Sürüyor

Kuruluşundan bu yana, 70 yıl geçmesine rağmen Magnum sadece 89 fotoğrafçıyı temsil ediyor. (Bu rakam eski üyelerin mülklerini de içeriyor) Bu durum, genç fotoğrafçıların artık kooperatife katılmak istememelerinden kaynaklanmıyor. Bunun sebebi Magnum’un koyduğu çıtanın çok yüksek olması… Yeni aday üyelerin öncelikle tam üyelerin çoğunluğundan onay alması gerekiyor. Daha sonra adayın üye olarak iki yıl, ardından da ortak üye olarak iki yıl daha görev yapmaları icap ediyor. Bu süre zarfında adayın çalışmaları tekrar tekrar gözden geçiriliyor. Nihayet, en üst seviyeye ulaşmak için ise tam üyelerin üçte ikisinin desteklerini alması lüzum ediyor.

Bütün zamanların klasiği haline gelen bir eseri kaydedip, ardından ortadan kaybolan tek hitlik harika müzisyenin fotoğrafik eşdeğerinin burada (Magnum’da) yeri yok. Magnum üyeleri yıllarca formlarının zirvesinde kalmalılar… Şu anda en genç aday 27 yaşında….

Magnum’u özel kılan şey, -medya patronluğu ve çıkar çevreleri hakkında benzeri görülmemiş bir kamu şüpheciliğinin hüküm sürdüğü bir çağda oldukça önemlidir- bunun için çalışan fotoğrafçıların özerkliğidir. Sadece statülerini kazanmak için yıllarını vermiş olmakla kalmayıp, aynı zamanda medya patronlarına da borçlu kalmazlar. Kogan, “Magnum güçlü iradeli fotoğrafçılardan oluşan bir kooperatif” derken gülüyor. “Bana, Magnum’a veya başka bir kuruluşa karşı kesinlikle sorumlu değiller. Sadece kendilerine karşı sorumlular. Bu prensip ajans kurulduğunda nasılsa öyle devam ediyor.”

Yazı: Ian Burrel

Kaynak: https://www.thedrum.com/opinion/2016/12/08/how-vintage-picture-agency-magnum-photos-reinventing-itself-the-instagram-age-70

Çeviri: Cenk ‘Mirat’ Pekcanattı 

Exit mobile version