Akıllı telefon üreticisi Oppo ve National Geographic fotoğrafçısı Joel Sartore, benzersiz renkleri sonsuza dek yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan çeşitli risk altındaki hayvanların bir dizi fotoğrafını ve videosunu üretmek için ortaklık kurdu.
Joel Sartore, ödüllü bir fotoğrafçı, konuşmacı, yazar, çevreci ve 2018 National Geographic Yılın Kaşifi’dir. National Geographic Magazine ve Eagle Scout’a düzenli olarak katkıda bulunmaktadır. Joel, dünyaya biyoçeşitliliğin güzelliğini göstermek ve türleri kurtarmak için harekete geçmek için 25 yıllık bir proje olan NatGeo Photo Ark’ın kurucusudur .
Endangered Color serisi boyunca Sartore, National Geographic ve Oppo, rengin doğal dünyadaki gücünü ve kırılganlığının hafife alınmaması gerektiğini vurgulamak için birlikte çalıştı. İklim değişikliği küresel ölçekte kabul gören bir acil durumdur ve bir dizi videoda Joel, gezegenin karşılaştığı bazı zorlukları çözme gücüne sahip olsaydı yapacağı ilk şeyin ne olduğunu açıklar.
” Nesli Tükenmekte Olan Renk kampanyası, nesli tükenme riski altındaki hayvanları sergiliyor. Sartore PetaPixel’e verdiği demeçte, gri taçlı vincin çarpıcı kırmızı boğaz kesesinden ve kalın gagalı papağanın canlı yeşil tüylerinden zehirli ok kurbağasının parlak mavi derisine kadar her hayvan dünyanın risk altındaki türlerini temsil ediyor ”dedi .
“OPPO, daha iyi bir dünyaya katkıda bulunan sürdürülebilir bir marka olma sorumluluğunun farkındaydı ve çok geç olmadan insanları türlerin korunmasına yardımcı olmak için insanlara ilham vermek için fotoğrafın gücünü kullanan National Geographic Photo Ark’ın çalışmalarını desteklemeyi planlıyor,” diyor. .
İş ortaklığı Oppo ile olduğu için Sartore, şirketin en son akıllı telefonu Find X3 Pro ile bu hayvanların fotoğraflarını çekmekle görevlendirildi . Bekleneceği gibi, bu Sartore’nin alıştığı deneyimle aynı değildi, ancak avantajları vardı.
“En iyi kameranın yanınızda olan kamera olduğunu söylüyorlar. Akıllı telefonlar çok hafif ve taşınabilir olduklarından ve artık RAW dosyaları ve 4K video çektikleri için, bir tanesini daha fazla kez kullanmamak için bir neden yok ”diyor Sartore. “Tüketiciler için burada kaldıklarını ve profesyonel işler için daha sıradan hale geldiklerini biliyorum.”
Sartore, hayvanları vurmanın temel zorluğunun, hareket ettikçe olayları odakta tutmaya çalışmak olduğunu söylüyor. Daha büyük kameraların avantajları olsa da, sensörün daha küçük olması ve bu nedenle daha geniş bir alan derinliğine sahip olmasının her şeyi odakta tutmak için avantajlı olduğunu söylüyor.
“Video çekerken her şeyin odakta olması harikaydı. Gürültü yok, dikizlemek de yok. Benim gibi vahşi yaşamı vuran biri için bu büyük bir avantajdı ”diye ekliyor.
Sartore, “Küçük, sessiz olması ve bu kadar yüksek kalitede sabit görüntü dosyaları ve videolar üretmesi gerçeğini seviyorum” diye devam ediyor Sartore. “Üzerinde çalışmak çok kolay, o kadar kolay ki fotoğraflar için iyi fırsatları berbat etmek zor. Yani benim için süreç aynıydı, ancak çok, çok daha az ekipman kullanmak çok özgürdü. “
Fotoğrafların nasıl çekildiğine bakılmaksızın, Sartore, National Geographic ve Oppo’nun misyonu, fotoğrafları ve videoları görenlerin görmesi umuduyla, hayvanlar aleminde doğal olarak bulunan en çarpıcı, nadir renklerden bazılarının güzelliğini vurgulamaktır. Bu harika hayvanların, onları ve değerli çevrelerini kurtarmak için bir şey yapılmadıkça sonsuza dek kaybolmaya yakın olduklarını anlayın.
Sartore’nin Photo Ark projesi şimdiden 11.000 türün portresini çekti ve sayılıyor. Dünyanın çeşitliliğini belgeleme arayışında, dünyanın hayvanat bahçelerinde ve kutsal alanlarında yaşayan yaklaşık 15.000 türü fotoğraflama hedefinin yarısını aştı. The Photo Ark burada keşfedilebilir ve Sartore, fotoğrafların başkalarına, dünyanın dört bir yanındaki binlerce yaratığı korumak ve vahşi doğada karşılaştıkları tehditlerle başa çıkmalarına yardımcı olmak için yerdeki koruma çabalarını desteklemek için ilham vereceğini umuyor.