Nikon D850

Nikon D850 bir kaç ay önce raflarda yerini aldı. Bakalım D800 ile D850  aralarındaki mesafe ne kadar…

Fiziksel Yenilikleri

D850’de ağırlık ve tutuş olarak D800’den belirgin bir fark hissedilmiyor. Aralarındaki fark yaklaşık 35 gram kadar… Nikon’un eskiden beri sağlam ve dayanıklı gövdeler yapmasını D850’de de hissediyorsunuz. Bir iki butonun yeri değiştirilmiş ve oldukça doğru bir değişiklik olmuş. ISO artık sağ elinizin altında ve çok daha kolay ulaşılıyor. BKT butonu ön yüzün solunda. Otomatik pozlama ve netleme AE-L / AF-L butonu artık arka ekranın sol üstündeki küçük joystick. Arka yüzeyde infonun yanına “İ” yazan bir buton eklenmiş. Bu buton ekran üzerine kolay yol olarak atayabileceğiniz 8-10 listelik küçük menünüze kolay ulaşım sağlıyor. Kısaca aşırıya kaçmadan yapılmış buton düzenlemeleri daha kullanışlı ve yerinde olmuş.

Eklenen yeniliklerde en öne çıkanı biraz geç kalınmış olan wi-fi özelliği… Cep telefonunuza indireceğiniz SnapBridge APP’ı ile wi-fi bağlantıyla fotoğrafınızı uzaktan çekebilir, çekilen fotoğrafı cep telefonunuza yükleyebilirsiniz. Gece uzun pozlama yapmak istediğinizde kamerayı titretmeden çekim yapmanızı da sağlıyor. Raw formatta çekim yaptığınızda telefonunuza yükleyemiyorsunuz, yükleme sadece JPG fotoğraflar için geçerli. SnapBridge’den pozlama ayarlarına da müdahale edebiliyor, monitör olarak kullanabiliyorsunuz.

D800’e göre en dikkat çeken fiziksel farkları hareketli ekranının olması ve artık sabit bir flaşının bulunmaması. Artık tüm kameralarda olmazsa olmaz hareketli ekran çok isabetli bir karar olmuş. Flaşının olmaması pil ömrünü olumlu olarak etkilese de dokunmatik ekran pil ömrü avantajını tekrar geri alıyor. Öğlen saatlerinde başladığım yoğun testlerime rağmen pil akşama kadar dayandı.

Yine D800 gibi 2 kart yuvasına sahip. Kart yuvalarından biri yine SD format kullanırken diğeri artık CF değil XQD kart kullanıyor. XQD, SD ve CF ye göre çok daha hızlı kayıt yapabilme avantajına sahip, ama fiyatı biraz pahalı. Genellikle çekimlerimde kartlardan birine RAW çekerken diğerine yedekleme için JPG format kullanıyorum. JPG’nin avantajı, uzun seyahatlerde bile tüm çekimlerin bir karta sığması.

Fotoğraf Performansı

Sensör 45,7 MP gibi çok yüksek bir çözünürlüğe sahip. Bu derece yüksek çözünürlük değerinin ne kadar gerekli olduğu göreceli bir bakış açısı. Benin açımdan reklam fotoğraflarında müşteri kullanım alanına göre yüksek çözünürlük isteyebiliyor, stok fotoğrafı çektiğimde ebat kadar ödeme yapıldığından çözünürlük önemli olabiliyor. İsterseniz çözünürlüğü düşürme seçeneği mevcut. Bu işlem dijital krop yöntemiyle olduğundan çarpanınız seçtiğiniz çözünürlüğe göre değişiyor. Ön yüzeydeki fn1 butonu seçtiğiniz çözünürlüğe göre kadrajı görmeniz için vizörünüzde rehber oluşturmanıza yarıyor.

ISO performansı olağanüstü düzeyde. D800’de 500 ve 800 ISO değerleri benim için kabul edilir düzeylerdeydi. D850’de kabul edilir düzeylerim 1250 ile 2000 ISO’larda. 3200 ISO’nun sonuçları da bazı durumlarda oldukça tatmin edici. 3200 ISO’luk bir fotoğrafın 40x60cm baskısında gren görülmemekte. Çekim örneklerinde 500 – 2000 – 3200 – 8000 ISO’luk fotoğrafların bire bir ve %100’lük kroplarını görebilirsiniz. Uzun pozlamalarda D800’de greni düşük tutsanız bile sensör ısındığından pozlamaya göre gren oluşurdu, D850’de bu sıfır seviyelerine çekilmiş. Artık yıldız pozlamaları çok daha temiz yapılabilir. Kadıköy iskelede gece saatlerinde 2500 – 3200 ISO’larda rahatlıkla elde çekim yapabildim. Yüksek ISO’dan dolayı 1/50 – 1/80sn enstantane kullandığımdan gayet temiz ve net görüntüler elde ettim. Tabi elde çekmeme Nikon 70-200mm’in VR özelliği de katkıda bulundu.

Işık hatalı fotoğrafları kurtarmak istediğiniz de oldukça iyi performans göstermekte ve fotoğraflarınızı mükemmel toparlamakta. Kadıköy çarşıda 500 ISO da 5-6 poz eksi fotoğraflar çektim. Fotoğrafı ekranda seçip menüden digilight’da açıp ışığını tekrar ayarladım, sonuç mükemmel. Aynı kurtarma işlemi PhotoShop RAW penceresinde uyguladığımda fotoğrafta kayda değer bir bozulma ve gren olmadı. D850 zaten o kadar iyi pozlama yapabiliyor ki bu denli hatalar yapmanız neredeyse imkansız…

D850’nin yeni eklenmiş olan sessiz modu mükemmel bir karar olmuş. Özellikle bebek çekimi yapanlar ve sesiz ortamlarda çalışanlar için çok uygun. Sessiz komuta geçtiğinizde vizörü kullanamıyorsunuz, çekimi arka ekrandan canlı izleyerek çekmeniz gerekmekte. Sessiz komuta geçişi “İ” butonuna atarsanız tek bir komutla ekranın kenarından ulaşmanız mümkün.

Netleme ve pozlamayı 154 noktadan çok hassas bir dağılımla yaptığından hata payı en düşük seviyede. Seri çekimlerde autofocus konuya kitlenmekte çekim süresince konuyu alan netliği içerisinde tutmakta. Böylelikle araba yarışları ya da spor karşılaşmaları gibi hareketli konularda net yakalama imkanınızı %90 oranlarına taşımakta. Bu özelliğinin yanına birde saniyede 7 kare çekme özelliğini eklediğinizde mükemmel sonuçlar çıkmakta. Ekstra pil yuvası kullandığınızda ise saniyede 9 kare çekim yapmak mümkün.

VİDEO

Video çekimleri özellikleri ve çözünürlüğünde de bir takım yenilikler eklenmiş. D800’de 1080p çözünürlükte 60 karelik çekimler yapabiliyorduk. D850’de 1080p’de 120 kare gibi slow motion çekimler gerçekleştirmek mümkün. Autofocus’u çekim sırasında kullanmak mümkün. Autofocus ve VR’nin yarattığı sesleri en az düzeye indirebilme özelliğine sahip. Videoda en büyük yeniliği 4K çözünürlük eklenmiş olması. 4K’da netlik takip özelliği çalışmadığından el maharetinize güveneceksiniz.

Gelelim dijital kameralarla birlikte çok moda olan Time Lapse çekimlere… Nikon’un D800’den beri ara yazılımlar kullanmadan time lapse yapabilme özelliği onu diğer kameralardan ayıran en büyük özelliği. D850’de bunu 4K çözünürlüğe taşımaları yetmemiş 8K çözünürlükte (7680×4320) time lapse çekme özelliğini çok daha ileri taşımışlar. 8K’da çektiğiniz bir time lapse montajda zoom ya da pan hareketi eklediğinizde kalitesinden kayıpsız 4K bir görüntü elde edebilirsiniz.

Yazı ve Fotoğraflar: Uğurhan Betin

Exit mobile version