Leica, yarışmanın 45. edisyonu olan prestijli 2025 Leica Oskar Barnack Ödülü‘nün (LOBA) kısa listesini açıkladı ve 81.000 doların üzerinde nakit para ve ödül dağıtılacak.
Ana kategori birincisi 40.000 € (46.688 $) nakit ödül ve yaklaşık 12.000 $ değerinde Leica kamera ekipmanı kazanacak. Yeni gelen ödülünün kazananı ise 10.000 € (11.681 $) ödül ve bir Leica Q3 kazanacak.
Ödüle aday gösterilen on iki fotoğrafçının her biri, fotoğrafın ne olduğu ve potansiyel etkisinin sınırlarını zorlayan, çarpıcı ve duygusal açıdan güçlü bir fotoğraf serisi yarattı.
Leica, 12 fotoğrafçıdan oluşan kısa listesini iki ayrı kategoriye ayırmadı; bu nedenle, her aday aşağıda alfabetik sırayla ve seçtikleri fotoğraf serilerinin kısa bir açıklamasıyla birlikte sunulmaktadır.
Lynsey Addario — ‘Anne, Yaşamak İstiyorum’
Amerikalı fotoğrafçı Lynsey Addario’nun son derece etkileyici “Anne, Yaşamak İstiyorum” serisi, 2020 yılında henüz iki yaşındayken nadir görülen bir göz kanseri türü teşhisi konulan Ukraynalı genç bir kıza odaklanıyor. Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, ihtiyaç duyduğu temel tedaviye erişimini engelleyerek genç kızı ve ailesini, ölümcül çocukluk çağı kanseri ve savaşın dehşetiyle aynı anda yüzleşmek zorunda bıraktı. Addario’nun duygusal ve samimi serisi, yakın zamanda NPPA’nın En İyi Fotoğraf Gazeteciliği ödüllerinde birincilik kazandı.
Arlette Bashizi – ‘Sayıların Ötesinde’
Arlette Bashizi’nin “Sayıların Ötesinde” dizisi, memleketi Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde devam eden çatışmanın etkilerini inceliyor. Dizi, savaşın sıradan insanlar üzerindeki etkilerine odaklanıyor; çatışmaların başlamasından bu yana altı milyondan fazla Kongolu evlerini terk etmek zorunda kaldı. Bashizi’nin dizisi, istatistikler denizinde gözden kaçabilecek bireyleri inceliyor. Komşuları sadece birer sayı değil, inanılmaz zorluklarla karşı karşıya kaldıklarında görülmeyi hak eden insanlar.
Alejandro Cegarra — ‘İki Duvar’
Meksika bir zamanlar sığınmacılar için güvenli bir yerdi. Ancak son yıllarda hükümet, kuzey komşusu ABD’nin göçmen karşıtı tutumunu daha fazla benimsedi. Venezuela doğumlu, Meksika’da yetişen fotoğrafçı Alejandro Cegarra, “İki Duvar” adlı siyah beyaz fotoğraf serisinde, Meksika sınırındaki artan değişimlerle karşı karşıya kalan insanların mücadelelerini belgeliyor.
Serghei Duve – ‘Parlak Hafıza’
Alman fotoğrafçı Serghei Duve’nin “Parlak Anılar” serisi, aynı terimin Rusçadaki ifadesini yansıtıyor ve gündelik hayatın nostalji ve toplumsal ayrımlar tarafından nasıl şekillendirildiğini inceliyor. Moldova doğumlu Duve, fotoğraf makinesini ailesinin Transdinyester topraklarıyla olan kalıcı bağını keşfetmek için kullanıyor. Neredeyse tamamen tanınmayan bu bölge, 1990 yılında Moldova’dan bağımsızlığını ilan etmiş, ancak uluslararası desteği yalnızca Rusya’dan alıyor.
Gideon Mendel — ‘Tufan’
Güney Afrikalı fotoğrafçı Gideon Mendel’in “Tufan” serisi, küresel iklim krizine dokunaklı bir bakış açısı sunuyor. Mendel, 2007’den bu yana 13 ülkede her kesimden insanı fotoğraflayarak, onların ve evlerinin iklim değişikliğinden nasıl etkilendiğini gözler önüne seriyor. Çevresel yıkım, sosyoekonomik durumlarına bağlı olarak farklı şekillerde de olsa herkesi etkiliyor.
Stanislav Ostrous — ‘Siviller. Gri Bölge’
Ukraynalı fotoğrafçı Stanislav Ostrous’un “Siviller. Gri Bölge” başlıklı serisi, Donetsk, Herson ve Harkov’daki Ukraynalıların süregelen çatışmaya nasıl göğüs gerdiklerine tek renkli bir bakış sunuyor. Özellikle Donetsk, Rusya’nın Kırım’ı ilhak edip Donbass’ta savaş başlatmasıyla birlikte on yılı aşkın süredir Rus tehdidi altında yaşıyor. Ostrous, savaşın sert gerçeklerine ve sivil mağdurların yıkıcı koşullarla nasıl başa çıktıklarına odaklanıyor.
Xiangjie Peng — ‘Çin’de Eşcinsel Yeraltı Parti Kültürünün Yükselişi’
Deneyimli Çinli fotoğrafçı Xingjie Peng, 2017’den beri Çin’in birçok şehrindeki queer topluluğunu fotoğraflıyor. “Çin’de Queer Yeraltı Parti Kültürünün Yükselişi” başlıklı serisi, queer bireyleri ve Çin’de kendileri olabilecekleri yerleri belgeleyen portreler içeriyor. Fotoğraflar, insanların hâlâ özgün ifadelerini kısıtlayan resmi politikaların olduğu bir ülkede nasıl kucaklanabileceklerini ve bir topluluk bulabileceklerini belgeliyor.
Ivor Prickett — ‘Nil’e Karşı Savaş – Parçalanmış Sudan’
İrlandalı fotoğrafçı Ivor Prickett, geçen yıl The New York Times adına Sudan’a seyahat etti ve uluslararası alanda pek ilgi görmeyen korkunç Sudan iç savaşını fotoğraflamakla görevlendirildi. İki yıldır devam eden savaş, 11 milyondan fazla insanı yerinden etti ve yaklaşık 150.000 kişi hayatını kaybetti. Dünyanın en korkunç insani krizlerinden biri olan bu savaşta, Prickett’in etkileyici fotoğrafları trajedinin ve çaresizliğin boyutunu gözler önüne seriyor.
Frederik Rüegger — ‘Bu Ülkede Bir Yabancıyım’
Brexit’in Birleşik Krallık’ta çoğunlukla fark edilmeyen bir sonucu, artık Avrupa Birliği içinde özgürce ve kolayca hareket edemeyen İrlandalı Gezginler topluluğuna verilen zarar oldu. Frederik Rüegger’in “Bu Ülkede Bir Yabancıyım” adlı dizisi, yaşam tarzlarına yönelik yeni ve gelişen tehditlerle karşı karşıya kalan bu topluluğu inceliyor. Etnokültürel grup, günümüz dünyasında artan milliyetçi eğilimler ve yanlış bilgilendirme nedeniyle daha az güvenli alan buluyor. Rüegger’in dizisi, ağırlıklı olarak Gezginlerin açıkça var olabileceği ve benzersiz kültürlerini kutlayabileceği nadir yerlerden biri olan at pazarlarındaki sahnelere odaklanıyor.
Anastasia Taylor-Lind — ‘Cepheden 5 km Uzaklıkta’
İngiliz fotoğrafçı Anastasia Taylor-Lind, son on yıldır gazeteci Alisa Sopova ile birlikte Ukrayna’daki savaşı, özellikle de 2014’te Rusya-Ukrayna savaşının başladığı Donbass bölgesini belgelemek için çalıştı. Rusya’nın işgali son yıllarda Ukrayna’nın diğer bölgelerine de yayıldıkça bölge olağanüstü derecede şiddetli ve hasarlı olmaya devam etti. Dizi, insanların yıllarca sürekli tehdit altında nasıl hayatta kalmayı başardıklarını ve hayatlarının uzun süreli çatışmalarla nasıl şekillendiğini inceliyor.
Jodi Windvogel — ‘İşgal Altında Yaşam – Cissie Gool House’
Güney Afrika, Cape Town’daki Cissie Gool Evi bir zamanlar hastaneydi. Ancak 2017’de “Şehri Geri Al” adlı bir toplumsal hareket tarafından işgal edildi. Cape Town’daki ötekileştirilmiş insanlara uygun fiyatlı konut sağlamaya odaklanan hareket, geçen yılki zorunlu tahliyeden önce Cissie Gool Evi’ni 2.000’den fazla kişi için bir sığınak haline getirdi. Jodi Windvogel’in “İşgal Altında Yaşam – Cissie Gool Evi” adlı dizisi, yaşananları, apartheid’deki derin köklerini ve güvenli konut eksikliğinden etkilenen insanları ele alıyor.
Zhan Youbing — ‘Çin Montaj Hattındaki Göçmen İşçiler’
Çinli fotoğrafçı Zhan Youbing, otuz yılı aşkın süredir Çin’deki göçmen işçileri belgeliyor. Bugün Çin’de, ülkenin ekonomik büyümesinin hayati bir omurgasını oluşturan 300 milyondan fazla göçmen işçi bulunuyor. Birçoğu, Çin’in hareketli kent merkezlerinde yeni ve daha iyi fırsatlar aramak için kırsal bölgeleri terk ediyor. “Çin Montaj Hattındaki Göçmen İşçiler”, nüfusunun %70’inden fazlasının göçmen işçi olduğu bir megakent olan Dogguan’daki insanları konu alıyor. Kendi kendini yetiştirmiş bir fotoğrafçı olan Youbing, bölgedeki göçmen işçilerin günlük rutinlerine odaklanıyor.
Leica Oskar Barnack Ödülü 2025
Leica Galleries International Sanat Yönetmeni ve Baş Temsilcisi Karin Rehn-Kaufmann , “Bu yılki Leica Oskar Barnack Ödülü jürisi, fotoğrafın toplumsal etkisine yönelik yoğun ilgi ve derin takdir sonucunda bir karara vardı” diyor.
Kesin kazananlar 9 Ekim 2025’te Ernst Leitz Müzesi’nde açıklanacak. Almanya, Wetzlar’daki tanıtım etkinliğinin ardından, 2025 LOBA sergisi dünya çapında 20’den fazla Leica Galerisi’ni ziyaret edecek.