Sovyetler Birliği işgali altındaki Doğu Berlin’de günlük yaşamı fotoğraflayan fotoğrafçı Helga Paris, 85 yaşında hayatını kaybetti.
DPA International’ın haberine göre Paris’in kızı, fotoğrafçının 8 Şubat’ta Almanya’nın başkentindeki dairesinde öldüğünü doğruladı.
Paris, Sovyetler Birliği’nin ülkede işgali sırasında fotoğrafçılığıyla tanınan birkaç Doğu Alman kadından biri.
Kendi kendini yetiştirmiş fotoğrafçı Paris, 1938’de Polonya’nın Goleniów kentinde doğdu ve Zossen, Berlin’de büyüdü.
Paris, fotoğrafçılığa hevesli olan iki teyzesinden ilham aldıktan sonra fotoğrafçılık tutkusuyla büyüdü. 1940’lardan 1960’lara kadar sürekli fotoğraf çekti.
Paris, 1966 yılında eşi Ronald Paris ile evlendikten sonra Berlin’in Prenzlauer Berg mahallesine taşındı. Bir yıl sonra ciddi anlamda fotoğraf çekmeye başladı.
Çalışmaları, başlangıçta konularının çoğunun komşular ve arkadaşlar olduğu Berlin’de insanlara ve sokak manzaralarına odaklandı.
Ancak Paris, belki de en çok İşyerinde Kadınlar fotoğraf serisiyle ünlüdür.
1984 yılında Alman fotoğrafçı, Doğu Berlin Halle’deki devlete ait Treff-Modelle giyim fabrikasında birkaç hafta geçirerek kadın çalışanların 1.500’den fazla fotoğrafını çekti.
Paris’in İşyerinde Kadınlar için hazırladığı siyah beyaz fotoğraflar, giyim fabrikasındaki hazır giyim işçilerini ve onların “beklenmedik güzelliklerini” yansıtıyordu.
The Brooklyn Rail’e göre Paris , bakıcıları farkına bile varmadan kameranın deklanşörünü sık sık kapatıyor; hazırlık için çok az zaman bırakıyor, ancak her görüntüye özgünlük katıyor.
Paris ayrıca fotoğraflarında hiçbir zaman flaş kullanmadı; bunun yerine her yüzde odak noktaları oluşturmak için doğal ışık kullandı.
Paris, portreler hakkında “Her zaman gündelik olana, olağanüstü olana ilgi duymuşumdur” dedi.
“Ama klinik olarak, aseptik olarak fotoğraflamadım; daha ziyade onu mümkün olduğu kadar gerçekçi ve unutulmaz bir şekilde yeniden üretmeye çalıştım.
Paris ayrıca Transilvanya ve Gürcistan’da çekim yaparak Berlin’in dışına da çıktı. Paris, nerede olursa olsun her şeyi “yabancı bir ülkedeki yabancı bir şehir gibi” fotoğraflamaya çalıştığını söyledi.
Serbest fotoğrafçı olarak kariyeri, 1989’daki Almanya’nın yeniden birleşmesinden sağ kurtuldu ve Paris’in fotoğrafları, Doğu Almanya’nın tarihi bir kaydı olarak daha geniş bir ilgi kazandı.
Paris, 1996’dan beri Berlin Akademie der Künste sanat akademisinin üyesiydi. 230.000’e yakın negatif ve 6.300’e yakın filmden oluşan arşivini sanat kurumuna bıraktı.
